“EY DNA HUU”
(Nisa S.157) Ve: ‘Biz, Allah’ın Resulü Meryem oğlu İsa’yı gerçekten öldürdük’ demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara onun benzeri gösterildi. Gerçekten onun (İsa’nın) hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.
Ayette geçen ifadeye dikkat edelim, Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara onun BENZERİ gösterildi.
İsa’nın Oyunu: Çarmıhtaki Sır Perdesi!
Çarmıhtaki kişi gerçekten Hz.İsa mıydı?” Bu, onu öldürdüğünü düşünenlerin, içlerinde sürekli sorguladığı bir şüpheydi. Kutsal kitapların, bu olayın gizemini binlerce yıldır korumasının nedenini şöyle açıklıyor: “Gerçekten onun (İsa’nın) hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler.” Dışarıdan bakıldığında çarmıha gerilen kişi, İsa’nın kendisi gibi görüyordu. Herkes o yüzü tanıyordu ve idam edilmek üzere olan kişinin o olduğundan emindi, fakat bir sorun vardı: Bu adam, hiç İsa gibi davranmıyordu. Bu gariplik neyin nesiydi?
Onları bu denli şüpheye düşüren neydi? Hz. İsa’yı tanıyan en yakınları bile bu olaya tanık oldukları halde neden bir muamma içindeydiler?
Tüm bu soruların cevabı, Hz. İsa’nın sıradan bir insan olmadığını gösteren mucizelerde gizlidir. Kur’an, Hz. İsa’nın sadece marangoz değil, insanüstü birçok yeteneği olan bir elçi olduğunu anlatır. Ayetler, onun kim olduğunu ve neler yapabildiğini açıkça ortaya koyar:
Al-i İmran Suresi 49: Allah onu İsrailoğullarına bir elçi olarak gönderdi; “Şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir ayet (mucize, işaretle) geldim. Size, kuş biçiminde çamurdan bir maket yaparım ve onun içine üflerim, Allah’ın izniyle o hemen kuş olur. Anadan doğma körü ve alaca hastalığı olanı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size onları anlatabilirim.”
Bu ayetteki ifadelere göre, Hz. İsa’nın yeteneklerini şöyle sınıflandırabiliriz:
- Sanatkâr: Çamurdan kuş maketi yapması, onun sanatsal bir formu şekillendirme ve kalıp çıkarma becerisi olan bir sanatkâr olduğunu gösterir.
- Şifacı: “Anadan doğma körü ve alaca hastalığı olanı iyileştiririm” ifadesi, onun tıbbın ötesinde bir şifacı olduğunu ortaya koyar.
- Can Veren: “Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim” cümlesi, onun sadece hastalıklı bedenlere değil, yaşamını yitirmiş bedenlere de can verme yeteneğini gösterir.
- Sırları Bilen: “Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size anlatırım” ifadesi, onun insanların gizli bilgilerine erişebildiğini, adeta düşünce okuma gibi bir yeteneğe sahip olduğunu gösterir.
Bu yetenekler, İsa’nın sıradan bir elçi değil, aynı zamanda fiziksel ve metafiziksel dünyayı etkileyebilen çok yönlü ve sıra dışı bir kul olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu yetenek, ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığı o kritik anda devreye girdi. “Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara onun benzeri gösterildi.” (Nisa S.157) ayetiyle anlatılan olay tam da buydu: Sanatkâr İsa, kendisini asmak için toplanan kalabalığı şaşkına çeviren büyük bir plan yaptı. Çamurdan, tıpkı kuş modelinde olduğu gibi, kendisine ikiz kadar benzeyen bir beden yarattı ve kendi yerine bıraktı. Onlar, İsa’yı astıklarını sandılar ama astıkları sadece O’nun yapay bedeniydi.
Allah, bu durumu “Onlar bir düzen kurdular. Allah da bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır.” (Al-i İmran S.54) ayetiyle kendi kurduğu düzenin haberini vermiştir. Böylece İsa, ilahi bir düzenlemeyle kurtulmuş ve onu öldürmek isteyenler, neyi astıklarını bilmeden hayat boyu şüphe içinde bıraklılmıştır.
Kur’an’da DNA Şifresi
Peki, Kur’an’ın İsa hakkında verdiği tek gizemli bilgi bu mudur? Elbette hayır.
Hz. İsa’nın ölüleri diriltme mucizesi, aynı zamanda modern bir bilginin de ipucunu verir. Modern bilim, “deoksiribonükleik asit”in kısaltması olan “DNA” kelimesinin 20. yüzyılda ortaya çıktığını kabul eder. Oysa bu sözcük, Kur’an’da çok daha eski bir zamanda karşımıza çıkar.
Arapçasında “وَايدناه بروح القدس” olarak geçen ve “vaydnâhu birûh al-guds” şeklinde okunan ifade, hece hece incelendiğinde “ey-dna-hu” seslerini barındırır. Bu, “DNA’ya nüfuz eden seslenme” anlamına gelir. Bu ayet, tıp bilimini aşan ilahi bir öğreti içerir: 19 hertz ve katları gibi ses frekanslarıyla DNA’ya müdahale edilebileceğinin sırrı bu ayette verilmektedir.
Bu, Kur’an’ın bir insan sözü değil, her şeyi sayılarla düzenleyen Yaratıcı’nın kelamı olduğunun bir ispatıdır. O, Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmamıştır. İsa’nın hakkında kuşku ve şüphe içinde kalanların neden böyle bir çıkmazda kaldığının bilgisi de budur.
SON SÖZ:
Hz. İsa’nın DNA’ya hükmetme ve diğer tüm yetenekleri, “Nano İsa” tiplemesiyle çok yakın bir zamanda bizlerin de sınavı olacaktır. Bu konuyla ilgili derin bilgilendirme HIZIR adlı yazıda tüm detaylarıyla anlatılmıştır.
Tarih tekerrürden ibarettir sözü, her çağın insanının benzer bir süreç ile karşılaştığının tarihsel tecrübesidir. Tarihin bu tekrar yasası Kur’an’da: “Allah’ın davranışında (yasasında) herhangi bir değişiklik göremezsin” ayetinde belirir.
“Hızır” adlı karakteri bir gün karşınızda beklenen “Mesih (İsa)” olarak gördüğünüzde sınavı geçenlerden olmanız dileğiyle.
“Erdoğan Metin”
Övgü Allah’adır.
Bu konu ve içerik tamamıyla www.kuran19.org‘ a aittir.
