_İSLAM OLMAK_
Evrenin Mecburi Düzeni
Şeriat, sadece bir devletin yönetim biçimi midir? Yoksa tüm evrenin tabi olduğu kaçınılmaz bir yasa mı?
Bu yazı, İslam’ın ve Şeriat’ın geleneksel yorumlarına meydan okuyor ve tüm varoluşun “ıslah” ve “düzen” üzerine kurulu olduğunu iddia ediyor.
Göklere ve yere sunulan “emanet”in insan tarafından kabul edilmesinden yola çıkarak, evrensel bir uyum ve barış çağrısı yapan bu metin, dinler arası barışın, sevginin ve ortak değerlerin ancak bu “evrensel düzen” anlaşıldığında mümkün olacağını savunuyor.
VE İSLAM:
Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam’dır… Ali İmran S.19
Allah katında işleyiş, mikrodan makroya “ISLAH” programıdır.
İslam; Allah katındaki bir programdır. Allah katında olan şey ise tüm alemler için belirlediği bir işletiliş ve işleyiş biçimidir.
İSLAM demek ‘ISLAH’ demektir. ıslah ise eğitimli olmak demektir. Eğitimli olmak ise medeni olmak denektir, Medeni ise medeniyetli (mümin) demektir. Öyleyse İslam, “UYGAR ve UYGARLIK” demektir.
Allah katında bu biçim Allah tarafından doğrultulmuş en güzel şekle sokulmuş bir yaşam prensibidir.
Allah, henüz duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek (gönüllü) ve ya istemeyerek (gönülsüz) gelin” İkisi de: “İsteyerek geldik” dediler. Böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe emrini bildirdi. Fussilet S.12
Tüm galaksiler ve onların bulunduğu yedi gök katmanı Allah’ın Tabiatı üzerine kaos içinde düzene tabi olurlar.
Evrendeki her şeyin bir bilinç sahibi olduğunu şu ayette de görürüz. “Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, onun sorumluluğundan korktular…” Ahzap S.72
Allah tüm bu işleyişi kendi programına soktuktan sonra, seçimini özgür iradesiyle yapabilme yetkisi verilen zekâ sahibi olan “ins ve cins’e” elçiler aracılığı ile evrensel sisteme uyum sağlamalarını yasalarla bildirmiştir. Yine Ahzap S. 72 ayetinin devamında, İNS olanın bu çağrıya cevabı olumlu olmuştur. “Sorumluluğu insan yüklendi; doğrusu zalim ve cahildir (sert ve düşüncesizdir)”
İnsanın bu kabulünden sonra, evrensel prensibe uyması gereken yasaları elçiler aracılığıyla rehber kitaplarla bildirmiştir.
Ben insanları (erkekleri) ve cinleri (dişileri) sadece bana itaat etsinler ve beni yüceltsinler diye yarattım. Zariyat S.56
Yaratılan bu yaratıklara da kendi katındaki evrensel dini (UYUMSAL) tavsiye etmiştir.
Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı (ıslahı) seçip beğendim. Maide S.3
O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha iyi, daha faydalı olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. Mülk S.2
*
TÜM BU AYETLERE GÖRE İSLAM: UYGARLIK DEMEKTİR.
Öyleyse Müslüman demek ‘medeni’ olabilen, çağdaş olabilen kişi demektir. Geri değil ileri gitmek demektir. Ayette dediği gibi, “Muhammed ölür ya da öldürülürse siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz?”
Kur’an’ın prensiplerine uygun İslam ile, günümüz geleneksel İslam anlayışı birbirine tam olarak zıttır.. Kur’an uygarlık ile ileri gidin derken, günümüz geleneksel anlayışı tamamen geri geri gitmektedir. Bu prensiple Kur’an diğer inançlar üzerinde aynen şöyle der;
İnananlar, Yahudiler, Hristiyanlar ve diğer dinlerden her kim: Allah ‘a ve ahirete inanır ve erdemli bir hayat sürdürürse, onların ödülleri Rableri katındadır. Onlar için korku ve üzüntü yoktur. Bakara S.62
Böylelikle anlaışmıştırki İslam tüm din sahiplerine dürüstlüğü, barışı ve uyumsal yasayı emreder. İslam sevgiyi şart koşar. Üstteki ayet nasıl olunması gerektiğine bir belgedir.
ŞERİATIN YANLIŞ ANLAŞILMASI:
Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü (anlayışını) İslam’a (Uygarığa) açar. Enam S.125
İslam Allah’ın işlettiği bir devinimdir.
Fakat günümüzde şeriat tamamen yanlış bir anlayışla kavranmıştır. Şeriat demek Evrenin Bileşiklerinin mecbur edişi demektir. Ve mecbur edicilik ise insanların uygulayacağı bir yasalar bütünü olamaz çünkü buna sadece Allah’ın gücü yeter.
Bu açıdan şeriat zaten Evrensel olarak mecbur bırakılan bir yaşam hali demektir. Allah dediğimiz Evrenin bileşiklerinin her an işlettiği kuvvet uygulaması tam olaral şeriat demektir. İnsan-i bir devlet yapısı “rejim” demek demek değildir. Bu halde bir rejim uygulayanlar Allah’ın hışmına uğrarlar. Dikkat ediniz! Allah’ın bu eşsiz gücünü kendi yönetimleri dahilinde kullanmak isteyen tüm İslam devletleri büyük kayıplara ve acılara maruz kalmıştır.
Allah katında din islamdır ayeti, bize mevcut tüm varoluşun ve onların ilşleyiş biçimlerinin Allah’ın devinimi altında tüm baskıyısıyla kurduğu kuvvet ölçüsünü anlatır. Kısacası tüm evrenin içindeki mevcut kasoun düzen içindeki duruşudur.
Bu kaos içinde yaşam süren her varlığa, varlık amaçlarına uygun olarak davranış biçimleri bildirilmiştir. Şöyleki: “Islah edilmesinden sonra yeryüzünde düzeni bozmayın.”
Kim bu evrensel uyum yasasına davranış olarak uyuyorsa zaten şeriatı yaşıyor demektir.
Allah bizlere dinleri kavga etsinler diye değil münazara (eytişme) yaparak en doğru yola ulaşsınlar diye yok etmemiştir. İsteseydi hepsini yok edebilirdi. Ama bu, doğruya çabalayarak ulaşmalarını sağlamak değil, zorunlu bir uygulama ile dayatmak olurdu. Bu ise evrensel gönüllü olma durumuna ters gelirdi.
*
Allah, kimin göğsünü (anlayışını) İslam’a (barışa) açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur (bilgi) üzerinedir, değil mi? Zümer S.22
*
İşte Allah, inanarak güzel işlerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: “Ben buna karşı yakınlıkta “sevgi” dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.” Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah (Tabiat), bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir. Şura S.23
Dünyada barış Evrenle Barış.
“Erdoğan Metin”
www.kuran19.org
[…] Müslüman; evrensel işleyiş olan İSLAM adlı programa uyum sağlayan kişilere getirilen bir tanımlamadır. islam ISLAH olmak demekken, Müslüman “ıslah olan” demektir. Daha fazla bilgi için lütfen bu linke bakınız: İSLAM […]