Besleyen Koruyan Evrenin adıyla.

TÜM İNSANLIK İÇİN ALLAHIN BİLDİRİSİDİR,

Atalarınızla sohbet etmeye hazır mısınız?

KEHF 56 Biz, elçileri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. İnkarcılar, gerçeği sahte ve yanlış ile ortadan kaldırmak için gayret ediyor. İşaret ve mucizelerimi alaya aldılar.

Konumuz, Kıyametten önce henüz DÜNYADA iken DİRİLTİLMEK
 
Sevgili arkadaşlar, bilindiği gibi DİRİLME yada DİRİLTİLME bir çok din anlayışında inanç esasıdır.
Diriltilme yeni bir zamanda yeni bir hayatın olacağına kesin güvenilen bir ertesi hayat anlayışıdır.
Peki henüz bu hayattayken ve henüz ertesi hayat gelmeden önce, ölen kimselerin yeniden DİRİLTİLMESİ mümkün müdür? Mesela dünyaca ünlü bilim adamı Einstein yeniden diriltilebilir mi? Yada cesedi korunmuş herhangi bir devlet adamı? yada mumyalanmış Firavun ailesinden herhangi bir ceset? Ne dersiniz acaba bu tür kişiler tekrar ilk halindeki gibi aynı zihinle HAYATA döndürülebilir mi? Yarın TV lerde  EİNSTEİN-ATATÜRK-AKHENATON-MUHAMMET NEBİ-BÜYÜK TİMUR vb.. görseydiniz tepkiniz ne olurdu? Şöyle bir gözlerinizi ovalayıp başınızı sağa sola hızlıca salladıktan sonra TV ye tekrar bakıp, ”hayal mi görüyorum yoksa bu çarpıcı bir hile” der miydiniz? Hani Kuran kitabında bir mucizeyle karşılaşan kişinin tarifindeki (bu açıkça bir büyüdür derler) diye bildirildiği gibi.. Ne dersiniz bu iddianın olabilirliği var mıdır?…

Bizler sizlere evet bu mümkündür diye bir iddiada bulunsak bizim için ne düşünürdünüz? Kafası karışmış mı derdiniz? buda iyice saçmalamaya başladı mı derdiniz? Yada DELİ mi derdiniz? Günümüzde kendilerine anlam verilemeyen kişiler için SENİN KAFAN KARIŞMIŞ cümlesi baya hit oldu. Birisine senin Kafan karışmış demek deli demenin kibarca söylemidir..

Sevgili arkadaşlar Akıllı bir insan yaftalamadan önce iddia sahibinin getirdiği savunmayı görmelidir. Konuyu iyice anlamalı delillere bakmalı ve yorumunu öyle yapmalıdır. Sizlerin akıllı bir insan gibi davranacağınıza inanıyoruz, bu yazıyı okumadan kendinizi yada bizi oyun dışına atmayınız. Önce size sunduğumuz bilgileri okuyunuz. Sonra ne derseniz dersiniz…

Daha önce hiç kimsenin vakıf olmadığı bilgilerin aktarılmasındaki gibi yine böyle bir bilgiyle geldik. Biz Kuran’dan aldığımız ilhamla Kuran kitabının her konuda yeterli olduğunun birer deliliyiz. Hepimizin Tanrısı her şeyi bizzat kendisi yapan, her şeye gücü yeten bir tek olan Evrendir. Sunulan bilgiler Kuran kitabından aldığımız bilgilerdir onları sizlere aktarıyoruz. Sizde şahit olduğunuz bu bilgilerin doğruluğunu kendi vicdanlarınızda tartışmalısınız. Sonra özgür bir iradeyle yorumlayın. Gerisi sizin ile sizi eksiksiz yaratan Evrenin arasında olan bir sonuçtur.
Tek gayemiz sizleri Allah’ın ayetleriyle yüzleştirmektir.. Sizlere en içten en samimi duygularla hakiki bir anlayış ve başarılar dileriz..

Bismillahirrahmanirrahim, Besleyen Koruyan Evrenin adıyla.

Allah’ın vaat ettiği bir söz olan ölülerin diriltilmesi, >KLONOİDLER<

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların delilleri: “Eğer doğru sözlüler iseniz, haydi ATALARIMIZI (diriltip) getirin” demekten başkası değildir. (Casiye S, 25) Bu ayeti aklınızda tutunuz!


(1)
…İbrahim’le Evren konusunda tartışmaya giren kişiyi görmedin mi? Hani İbrahim: “Benim Sahibim diriltir ve öldürür” demişti; İbrahim’le tartışan kişi: “BENDE ÖLDÜRÜR VE DİRİLTİRİM” demişti. (O zaman) İbrahim: “Şüphe yok, Evren Güneş’i doğudan getirir, sen onu batıdan getirebilirmisin” deyince, o inkarcı böylece afallayıp kalmıştı.

Dikkat ediniz! Ayette Ne ALLAH nede İBRAHİM o kişinin, (bende ölüleri diriltirim) sözüne hiç bir itirazda bulunmamıştır. Aksine konunun önü açık bırakılmış ve akıl sahiplerinin anlaması için olduğu gibi aktarılmıştır. Kişiyi diriltebilmek Evren ile aynı güce sahip olabilmek anlamı taşımaz! Ayetlerde de göreceksiniz ki ölen birisinin tekrar diriltilmesine dair amaçlanan şey, Evrenin belirlediği bir zamanda, vaat ettiği şeyin hakikat olduğunun bir arka plan gösterisidir.

Bir şeyin oluşması için gerekli formülü sadece Evren belirlemiştir. Evren her şeyin arkasındaki görünmez eldir o bizzat her şeyin yapıcısı edicisidir. SAĞLAYICI KUVVETTİR. Bende diriltirim sözünün arkasındaki gerçek güç, sahibin kim olduğunun gösterilmesi adına, Evren güneşi doğudan çıkarıyor hadi sende batıdan çıkartsana, sözcüğünde belirlidir. O kişi gerçek kuvvetin Evren olduğu hakikatiyle yüzleşmiş ve afallayıp kalmıştır.

(2)
Hani bir kişiyi öldürmüş ve suçu birbirinize atmıştınız. Oysa Evren gizlediklerinizi açığa çıkaracaktır. Bu sebeple: “Ona (ölüye) bir parçasıyla vurun” demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız. (Bakara Suresi, 73)

Bu ayette ÖLÜYE BİR PARÇASIYLA VURUN ifadesi, genetik kopyalama DNA aşılamasının habercisidir. VURUN cümlesi bir şeyi bir şeyin üzerine yamalamak manasına gelir. Bu günkü bilgimizle anlıyoruz ki genetik kopyalama (DNA aşılama/KLONLAMA) mümkündür. Ayet bize bunun gerçek bir hadise olduğunun haberini vererek, Evren ölüleri diriltir ve Evren size ayetlerini GÖSTERİRKİ AKILLANASINIZ, demiştir. Yani vaat edilen şeyin doğru bir olay olduğunu anlayacaksınız, bunun gerçek olacağını sizde bileceksiniz demektedir. Yeri gelmişken Klonlama tekniği ne demektir? Klonlama, temel olarak, herhangi bir şeyin aynısının kopyalanması anlamına gelmektedir. Klon ise; tek bir bireyden eşeysiz üreme yoluyla üretilmiş, genetik yapısı birbirinin tıpatıp aynı olan canlı topluluğuna karşılık gelen bir biyoloji terimidir ve kısaca “cl.” simgesiyle gösterilir.

(3)
“Gerçek şu, ben size Sahibinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üflerim, o da Evrenin izniyle kuş oluverir. Ve Allah’ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. (Ali İmran S.49)

Ayetin anlatım sonunda DİRİLTİRİM vurgusunda kesin bir işaret vardır okuyucunun dikkatini çeker. 
İsa üzerinden anlatılan bu bilgiler zincirinde ÖLÜYÜ DİRİLTİRİM bildirisi, İbrahim tartışmasındaki ÖLÜYÜ DİRİLTİRİM, bilgilendirmesi ile aynı ifadedir. Anlaşılan bunun bir formülü var. Bu formüle ulaşılması durumunda ölen birinin tekrar hayata döndürüleceği anlaşılmaktadır. Bu diriltilme olayının kolaylığı ayette doğuştan kör olanı iyileştirme, alaca rahatsızlığı gibi sorunların halledilmesinde ki kadar aynı kolaylıkla ifade edilmiştir. Öyleyse bir ölünün diriltilmesi diğer sayılan sorunlar kadar kolay bir şeydir. Evrene göre zor olan bir şey mi var?

(4)
Kâfirler, “Evren ölen kimseyi diriltmez.” diye en kuvvetli yeminleriyle Evren adına yemin ettiler. Hayır, ölüleri diriltmek, Evrenin kendisine karşı bir vaadidir. Ancak insanların çoğu bunu bilmezler. Evren ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıkça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler. Nahl S.38-39

Nahl Süresinin bu iki ayet kıyametten önceki bir diriltilme hakkında harika bir içeriğe sahiptir. Gerçeği inkar edenlerin inkar ettikleri şey ile, nasılda yüzleştirileceğini, sonrasında birer yalancı durumuna düşürüleceği anlatmaktadır. Şimdi enteresan bilgiler veren bu iki ayeti biraz daha inceleyelim.

İnkarcılar şöyle söylemekteler. (Ölen biri tekrar diriltilmez bu bir yalan) iddialarına öyle bir sarıldılar ki bunun doğru olmadığına inandırmak için yaratıcının adını da anmak suretiyle ikna edici büyük yeminler ettiler. Bu tutumların karşısında Yaratıcı ise ölülerin diriltilmesinin kesin bir karar olduğunu, bunu bilen kişinin ise çok az olduğunu söylemektedir. Bu iki ayetteki yeniden diriltilme bildirisi, KIYAMETTEN ÖNCE olacağının kesin bildirisidir. İHTİLAF ettikleri şey ile onları dünyadayken karşılaştırmasını ve bu olayın vukundan sonra nasılda bir şaşkınlık içinde kala kalacaklarını şimdiki zaman dilinde açıkça anlatılmasıdır.

Şayet KIYAMETTEN SONRA sı için olduğu düşünülürse bu hatalı bir bakış açısı olacaktır. Çünkü kıyametten sonraki diriltilme de istisnasız herkes diriltilecektir. O süreçte artık bir ispata gerek olmadan herkes kendisinin konumunu otomatikman bilecektir. Kıyametten sonraki diriltilme kaçınılmaz sonuçtur ve herhangi bir ispat için değildir. Orası artık işin bitirilmiş olduğu bir ortamdır. Bu iki ayet Evren kabirlerde olanı asla diriltmez diye yapılan iddiaların birer yalan olduğunu, korktukları şeyin başlarına nasıl geleceğini göstermek için yapılan açık bildiridir.

(5)
Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik. İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Ne kadar kaldınız?” Dediler ki: “Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık.” Dediler ki: “Ne kadar kaldığınızı Sahibiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir yemeklik getirsin; ancak oldukça nazik davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin.” (Kehf Suresi, 19)

Mağaralarında 309 yıl kalan kişilerin yeniden hayata döndürüldüğü resmedilen bu ayetteki kişiler, dünyadayken diriltilme işleminin başka bir bildirisi değilse nedir?

(6)
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır,..(Rum S.19)
Bu ayete genel düz mantıkla bakılırsa, insanın topraktan canlı bir varlık olarak çıkarılması, sonra onun ölümünün gerçekleşip başka bir formda hayata tutunması olarak algılanır. Bu mudur? Birde şöyle bakmayı deneyelim çarpıcı bir bilgiye şahit olalım.

Burada iki farklı diriltilme haberi verilmektedir. 1 Ölüden diri çıkarılması, yani ölen birinin yeniden hayat bulması. 2 Diriden ölünün çıkarılması, yani DNA genetik kopyalama ile ölen birisinin kimliğinin yaşam formuna sahip başka birisinin üzerinden kopyalama yöntemi ile yeniden gösterilmesi. İşte buna Paradoks denir… Bu bakış, ayetin en üst seslenişidir. Öldükten sonra toprakta çıkan bir ot olacağınızı ve öyle yaşayacağınızı sanmayınız. 

(7)
…Bunun üzerine Evren onu yüz sene ölü bıraktı, sonra onu diriltti. (Ve ona) Dedi ki: “Ne kadar kaldın?” O: “Bir gün veya bir günden az kaldım” dedi. “Hayır, yüz sene kaldın, böyleyken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış; eşeğine de bir bak; seni insanlara ibret-belgesi olacaksın. Kemiklere de bir bak nasıl bir araya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?” dedi. O, kendisine (bunlar) açıkça gösterildikten sonra dedi ki: “Biliyorum ki gerçekten Evrenin her şeye güç yetirendir.” (Bakara Suresi, 259)

Burada da başka bir mucize vardır. Henüz Dünya halindeyken ölen birinin yeniden diriltilmesi yine örneklerle anlatılmıştır, bir çok ayette kendilerinin ölümünden sonra yeniden diriltildiğini anlatan bir çok konu vardır. Öyleyse ölen birinin yeniden diriltilmesi zaten olan ve tekrar olacak olan bir şeydir. Dikkatinizi çeken bir şey oldu mu? diyor ki, (bunu yapmamız seni insanlara ibret-belgesi kılmamız içindir) İnsanlar Kuranın iddiasıyla böyle bir şeye şahit edilecekler. 

(8)
“Ve onlarda sizin de sandığınız gibi, Evren hiç kimseyi asla diriltmeyecek diye sanmışlardı.” (Cin Suresi, 7)

İfade çok açık değil mi? Eskiler gerçekleri kavramada hatalı olup yanlış hükümler vermiş, bugünde değişen pek fark yok. Bugünde birileri aynı düşünce üzerinde hatalı bir tutum içindeler. Evren bunu tekrar tekrar zaten yaptığını ve yine yapacağını oldukça fazla ayette ifade etmiştir.

(9)
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların delilleri: “Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin” demekten başkası değildir. (Casiye S, 25)
Casiye süresinde Atalarının diriltilmesini isteyen kişiler? artık sizlerde gerçekleşmesi zamansal bir süreç olan anlık bir mesele olan ölülerin diriltilmesi konusuna şahit oldunuz mu?

İkna olmadıysanız bu ayetteki >İKİ kez öldürdün İKİ kez dirilttin< itirafı ikna olmanızı sağlar.

(10)

Diyecekler ki, “Sahibimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?” (Mümin S.11)

***

Enerji için gerçekte ölüm diye bir şey yoktur. Ve ölüm yok olmak demek değildir. Bir ölüyü diriltebiliriz. Evren bunu mümkün kılmaktadır. Aynı olayı İsa ve Musa, İbrahim ve Firavun kıssalarında açıkça görürüz. Onların toplumunda diriltme bilinen bir tekniktir. İbrahim kıssalarında Firavun İbrahim’e “Ölüleri bende diriltirim” demektedir. Düşününki Firavun dahi bu sırrı bilmektedir. Evrende bu işlemin sırrı kesin olarak vardır. Tek sorun, hangi frekans aralığı kullanıldığının bizim uygarlığımız tarafından henüz bilinmiyor olmasıdır. Yalnız teknolojik gelişmeler bunu irdelemekte ve başarılı sayılacak girişimler sunmakta.  Anlaşılıyor ki bu durum çokta şaşırılacak bir olay değildir. ASIL ŞAŞIRILACAK OLAN ŞEY, ölülerin bir daha asla diriltilemeyeceği düşüncesidir.

Artık atalarınızla sohbet etmeye hazırsınız.

Kim bilir belki de bu yazıyı okuyanlardan birileri şahit olsunlar diye tekrar diriltilecekler listesindedir. Başarılar…

O halde siz, kulluğunuzu Evrene halis kılarak hep O’na yalvarın. İsterse kafirler bundan hoşlanmasınlar. O, dereceleri yükselten Arş’ın/Dönencenin sahibi Evrendir. Ve O, buluşma gününün dehşetini haber vermek için kullarından dilediği kimseye emrinden bilinç indiriyor.Mümin Süresi 14-15

‘Erdoğan Metin’

www.kuran19.org

1 Yorum